21 Ekim 2009 Çarşamba

AİDS ve Fırsatçı Enfeksiyonların Özellikleri;

AİDS ve Fırsatçı Enfeksiyonların Özellikleri;

Birey ile hastalık yapma gücü olmayan mikropların barış içinde bir arada yaşamaları diye tanımlanan çürükçül beslenme, bu ekolojik denge bozulduğu zaman çeşitli enfeksiyonlara doğru gelişebilir. Eğer mikroplar ancak organizmada bir bağışıklık yetersizliği olduğu zaman hastalık yapıyorsa, bunlara fırsatçı denebilir. İşte

AİDS’li hastalarda ortaya çıkan enfeksiyonların çoğu böyledir.
AİDS lilerde en sık enfeksiyona uğrayan organ akciğerdir (hastaların yüzde 40’ı) ve mikrobu da çoğu zaman Pneumcytis carimii’dir. Bu enfeksiyon iki ilaca uygun cevap verir; trimetoprim-sulfametoksazol karışım ve pentamidin. Ne varki bu ilaçların yan etkileri söz konusudur. AİDS hastalığı sırasında pnömositoz ve bunun nüksetme olasılığı o kadar sık görülür ki, aerosalla uygulanan uzun süreli bir pentamidin tedavisini hastaya önemek bir kural haline gelmiştir. Başka mikroplar da AİDS’linin akciğerine yerleşerek enfeksiyon yapar.
AİDS’li hastaların yaklaşık yüzde 70’inde az veya çok belirgin olarak, sinir sisteminin de hastalandığı tahmin edilmektedir. Ateş, baş ağrısı, bazen felç, hatta komayla kendini gösteren beyin toksoplazmozu, özellikle sık görülür. Teşhis için bilgisayarlı beyin tomografisi en iyi yöntemdir. Bu hastalık asalaklara karşı tedaviye iyi cevap verir. Bir zamanlar çok nadir olan nöromenenj kriptokokkoi AİDS’lilerin beyin enfeksiyonları içinde en sık görülen ikinci enfeksiyondur ve en ufak bir kışkı bile varsa hemen araştırılmalıdır. Tedavinin yan etkilerine dayanmak çoğu zaman güçtür ve uzun sürer, ayrıca enfeksiyonu yenmek ihtimali de azdır. AİDS de beyin ve beyin zarları tüberkülozu da nadir değildir. AİDS ansefaliti, erken bunama tablosuyla belirgin ilerleyici bir beyin atrofisidir. Birçok virüs, özellikle CMV, herpes, hatta beyin hücrelerine karşı büyük bir düşkünlük gösteren HİV bu ansefalite neden olabilir. Körlükle sonuçlanabilecek olan koriyoretinit de AİDS’in sık görülen enfeksiyonlarından biridir. Tevdisi çok güçtür, çünkü saldırgandır ve bir çok defa nüksedebilir.
Ağız kandidozu (pamukçuk) o kadar sıktır ki adeta AİDS’in belirtiler tablosunun bir parçası sayılabilir. Buna bir de yemek borusu kandidozu eklenebilir ve lokmalar boğazdan gereçken yanma duygusu uyandırır. Bu yüzden hasta yemek yemek istemez ve bu, hastalığa özgü olan zayıflamayı daha da artırır. İshal de klasik bir belirtidir, birçok mikroptan ileri gelebilir, ama insan için patojen (hastalık yapıcı ) olduğu ilk defa AİDS de saptanan bir asalak ishal nedenidir. Herpes virüsünden ileri gelen makat ülserasyonları hem sık hem çok ağrılıdır. Çoğu zaman enfeksiyonlar başka akciğerler olmak üzere birçok organa dağılmıştır. Kullanılan antibiyotiklerin etkili olması sayesinde ortadan kalkmak üzere olan verem, şimdi AİDS’in ortaya çıkmasıyla birlikte gene güncelliklik kazanmıştır. Gittikçe daha sık biçimde görülmekte, aynı kişide birçok organda birden belirmekte ve AİDS lilerde adete salgınlar yapabilmektedir. Ve nihayet antibiyotiklerin etkisiz kaldığı birçok vaka birikmektedir. Aynı şekilde cytomegalovirus da karakteristik olarak akciğere, beyne, retinaya ve sindirim borusuna yerleşerek enfeksiyon yapabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder